Kayıtlar

Ocak, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TARİH ve TİRANLIK

TARİH ve TİRANLIK Tiranlık Üzerine Yirminci Yüzyildan Yirmi Ders Platon veya Eflatun (Πλάτων, Plátōn) MÖ: (428/427 - 348/347) “....demagoglar; serbestçe konuşma özgürlüğünü kullanarak, başa geçip tiranlaşırlar.” Aristoteles (Ἀριστοτέλης Aristotélēs) MÖ: (384 – 322) “....eşitsizlik, daima istikrarsızlık getirir. İnsanlar, bu konuda dikkatli olmalı.” Antik Yunan oligarşilerinin yarattığı yönetsel ilişkilerin ortaya çıkardığı durumdan kurtulmanın çaresini ararlar. Zira; - Yönetimin gücü; tek kişi ya da grupta toplanmaya başlamıştır. - Hukukun üstünlüğü yerine, kişisel çıkar ön plana çıkmıştır. - Hukuka dayalı demokratik cumhuriyet, iyi işleyen kontrol ve denge sistemi ile kamu menfaati tehlikededir. Bu anlamda Tarih: - geçmişle bağ kurmamızı sağlar ve bizi uyarır. - tekerrür etmez, fakat bize yol gösterir. der “Tiranlık Üzerine” kitabının yazarı, Timothy David Snyder... Demokrasilerin kırılganlığına dikkat çeken kitap; “etik değerlerin korunmasına, kurumların yardımcı olduğunu, kur

DUYARLI İNSANLARIZ

DUYARLI İNSANLARIZ VESSELAM!!!!!!!!!!!! "Bizim insanımız çok duyarlı." Devlet ağzıyla ve buyurgan bir üslupla konuşanlar hep bu cümleyle başlıyorlar "AYAR" vermeye. Bu “AYARLA" herkese; kendine çekidüzen vermesi konusunda her daim akılda tutmaları gerekenleri söylüyorlar ve de "İNSANLIK" namına haddini bildiren "UYARIDA" bulunuyorlar... Bizim insanımız hangi konularda çok duyarlı? örneğin; - 12 yaşındaki bir çocuğun TERÖRİST muamelesi görüp, keskin nişancılarca öldürülmesine mi? - “6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenmek caizdir.” İçerikli ulema görüşlerine mi? - 800’ün üzerinde çocuğu teşhir eden Milli Eğitim uygulamalarına mı? - Etnik kökeni nedeniyle insanları ötekileştiren ve fişleyen devlet anlayışına mı? - Farklı inanca mensup olduğu için insanların dışlanmasına mı? - Cinsiyet farklılığının her daim kadınların aleyhine ortaya çıkardığı uygulamalara mı? - Okulda olması gereken 1.000.000 civarında çocuğun işçi olarak çalıştırılmasına mı? -

ADALET ARIYORUM

ADALET ARIYORUM “Biat” geleneğinden “muktedirlerle”, darbe geleneğinden gelenlerin ittifakının her daim revaçta olduğu ülkemizde ADALET arıyorum. “”Türk Bu milletin efendisidir, yegane temsilcisidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı…” diyen Mahmut Esat Bozkurt’un 1924-1930 yıllarında ADALET BAKANI olarak görev yaptığı bu ülkede… Susurluk Çetesi davasından yargılanıp hüküm giyerek hapis yatan, pardon özel bir merkezde hapis hayatı adına devlet tarafından ağırlanan, halen 18 ayrı “faili meçhul” cinayetin sanığı olarak yargılanmakta olan Mehmet Ağar’ın (1996… 53. Hükümet) ADALET BAKANI olarak görev yaptığı bu ülkede… 02 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı olarak tarihe geçen karanlığın mimarları olan sanıkların savunmanlığı yapan ve bunu, “savunma hakkıyla” açıklamakta beis görmeyen Şevket Kazan’ın (1996-1997) ADALET BAKANI olarak görev yaptığı bu ülkede… “Hayata Dönüş Operasyonu” ismiyle başlatılan ve onlarca siyasi

İZMİR DEPREMİ

İZMİR DEPREMİ 30 Ekim 2020 Şiddeti; 6,9 Bu şiddette depremlerde, en çok ölüm Türkiye’ de olur. Böyle bir tesadüf olamaz. AFAD, depremin hemen ardından; gıda ve battaniyeye ihtiyaç var açıklaması yaptı. 17 Ağustos 1999’da yaşanan deprem felaketinin ardından yaraların sarılması için yeni bir vergi düzenlemesi yapılmış ve kamuoyunca “dayanışma vergisi” olarak adlandırılmıştı. Deprem sonrası düzenlendiği için, “deprem vergisi” olarak da anılmaya başlanan verginin teknik adı Özel İletişim Vergisi’ydi... 26 Kasım 1999’da 1 yıllığına yürürlüğe giren Özel İletişim Vergisi kalıcı oldu. Şu an itibarıyla 21. yaşını doldurmuş bulunmakta. Kimi kaynaklarda, Özel İletişim Vergisi için toplanan paranın 36,9 Milyar $ civarında olduğu belirtilmektedir. Bu parayla: 100 Metre karelik 1.850.000 adet daire yapılabileceği de bilgilerimiz arasındadır. Yani, 7 milyon nüfuslu bir şehir yapılabilirdi. Bir vatandaş olarak soruyorum, bu para nerede. Deprem paralarının hesabı verilmediği gibi; Kızılay başta

TÜRKİYE LİSE EĞİTİMİNE GENEL BAKIŞ

Türkiye Lise Eğitimine Genel Bakış Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye eğitim sistemindeki en önemli kırılma, kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen ve 30 Mart 2012 tarihinde çıkarılan kanunla gerçekleşti. Bu kanunla; Temel Eğitim olarak bilinen ilkokul ve ortaokul ile Ortaöğretim kurumları olan lise eğitiminde köklü değişiklikler yapıldı. Her kademedeki eğitim kurumlarının farklı sınıflarına “seçmeli dersler” adı altında Arapça, Kuran-ı Kerim, Peygamberin Hayatı gibi başlıklarla öğretim programları monte edilerek, tüm okullar İmam Hatip okullarının farklı birer modeli haline dönüştürülmeye başlandı. Siyasi iradenin dünya görüşü ve ideolojisine göre yetiştirilmesi düşünülen insan modeli de, bu yasayla birlikte uygulamaya başlanılan öğretim programlarıyla daha bir netleşti. Bu insanın; imam hatip okullarının öğretim programlarının ve eğitim-öğretim uygulamalarının, eğitim sisteminin ana dinamosu olarak kabul edilmesiyle ve tüm eğitim kurumlarında uygulanmasıyla gerçekleşeceği kabulünden hareket

KÖY ENSTİTÜSÜ ÖĞRETİM PROGRAMLARININ İŞLEVSELLİĞİ

KÖY NÜFUSUNUN HAYATA KATILMASINDA KÖY ENSTİTÜLERİNİN ÖĞRETİM PROGRAMLARININ İŞLEVİ ALİ EKBER PEKŞEN 17 Nisan 1940’ta kabul edilen 3803 sayılı kanun ile Köy Enstitüleri kuruldu. Bu tarihte Türkiye nüfusunun % 75’i okuryazar değildi. Okuryazar olmayanların köy nüfusu içerisindeki oranı % 90’lara ulaşıyordu. % 90’ı okuryazar olmayan insanların yaşadığı köylerde bilgisizlik kaynaklı sağlık, temizlik sorunları yaşanıyor, bu olumsuzlukların ortaya çıkardığı olumsuz yaşam koşulları hüküm sürüyordu. Bu yaygın bilgisizlikle mücadele etmek, köylerin ekonomik ve sosyal hayatında değişiklikler yapmak gerekiyordu. Devletin kuruluş felsefesine uygun yurttaş yetiştirme anlayışını toplumun tüm katmanlarına, yurdun dört bir yanına yaymak gerekiyordu. Tüm vatandaşlarını kucaklaması gereken bir anlayışla oluşturulan bu felsefenin gereği devletin herkese, her anlamda ulaşması gerekiyordu. Bunu başarmanın mutlak zorunluluğuna inanan karar merkezi; bu işi öğretmenler aracılığıyla başarmanın en doğru yol,

İNSAN YETİŞTİRME ANLAYIŞI

İNSAN YETİŞTİRME ANLAYIŞI Eğitim sisteminin içerisinde 40 yılı aşkın zaman hizmet etmiş ve işin pratiğini de birebir yaşamış birisi olarak şimdi bazı şeyleri söylemek zorunda hissediyorum. Yıllarca; "sistemi değiştiriyoruz", "sınavları kaldırıyoruz", "bilim ve teknolojiye uyarlıyoruz" adı altında yapılanlarla, adeta yap-boza dönen eğitim sistemiyle ilgili söyleyecek sözü olanların söyleme zamanı şimdi diye düşünüyorum. Eğitim, biliyorsunuz insanın geleceğini planlama işidir. Çağımız eğitim sistemleri planlama işini, insan yaratıcılığını esas alan anlayışla düzenlemelidir. Bu anlayışla düzenlenen/yapılandırılan sistem; geleceğin insanında hangi özelliklerin olması gerektiği tasavvurundan hareketle organize edilmelidir. Bu nedenle; bireyi tanıyıp, bireyde var olan özellikleri geliştirme amaçlı kısa, orta ve uzun vadeli planlarla hareket etmelidir. Modern devlet anlayışının temelini, insana hizmet oluşturmalıdır. Devlet denilen örgüt; baskının timsali olara

EĞİTİMDE KALİTE VE ÖĞRENCİ SEÇME

EĞİTİMDE KALİTE VE ÖĞRENCİ SEÇME Gelenek değişmedi. Olağanüstü zamanlar yaşıyor olmamız durumu değiştiremedi. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, üniversite ve lise giriş sınavları gündemde ön sıralara yerleşti. Öğrencilerin bir üst eğitim kurumuna geçişlerine esas merkezi sınavların; tarihi, nasıl yapılacağı, içeriği gibi detaylar, pandemi sürecinde de öğrenciler, veliler, eğitimciler ve toplumun tüm kesimleri tarafından duyarlılıkla izlenmektedir. Duyarlılığın temelinde; insanlığın geleceğini belirleyecek gençlerin, bireysel ayrıcalıklarına uygun eğitim almalarını sağlayacak süreçlerin işletilmesi ve doğruya en yakın kararların verilmesiyle ilgili kaygılar vardır. Eğitim sistemimizin mevcut yapısı; eğitim kademeleri arasında öğrenci geçişini sınavlarla yapmaktadır. Merkezi olarak yapılan bu sınavlar, sistem içinde önemli bir yere sahiptir. Eğitim sisteminin olmazsa, olmazlarından olan sınavların, yapılacağı tarihler üzerinden tartışılması; sınava girecek öğrencilerimizi olumsuz etkilemekte

2023 VİZYON BELGESİ, EĞİTİM SİSTEMİNDE YENİDEN YAPILANMA ve POPÜLİZM

2023 VİZYON BELGESİ, EĞİTİM SİSTEMİNDE YENİDEN YAPILANMA ve POPÜLİZM 25 Ocak 2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası arasında "Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı. Millî Eğitim Bakanı imza töreninde; “Cumhurbaşkanı´nın özellikle 3 konuda atılım beklediğine ilişkin talimatı olduğunu, bunların başında mesleki ve teknik eğitimin kalkındırılmasının geldiğini, bugünün tarihe not düşülmesini, bu anlamda bir mesafe alındığını, bu nedenle çok mutlu ve sevinçli olduğunu, zaman içerisinde yüksek puan alan öğrencilerin bu okulları tercih edeceğini, bu çalışmanın 2023 Eğitim Vizyonu’nun ortaya koyduğu mesleki eğitimdeki hedeflere hizmet ettiğini…” belirtti. Milli Eğitim Bakanının “tarihe not düşelim” açıklaması; bu konuda daha önce hiç faaliyet olmamış, ilk defa çalışmalar başlamış gibi bir algı oluşturmaktadır. “tarihe not düşme” anlayışıyla başlayan söylem; daha önce yapılanları dikkate almam

EĞİTİM SİSTEMİ SORUNSALI

Eğitim Sisteminin ciddi sorunları var. Anaokulu’ndan itibaren, yüksek lisans ve doktora düzeyi dâhil, eğitim sisteminde sorunlar artarak devam etmekte. Siyasi kararlarla yön verilmeye çalışılan sistem tıkanmış durumda. Türkiye eğitim sisteminin temel taşı sınav merkezli oluşudur. Sistemin en iddialı olduğu konu ve en iyi organize olduğu faaliyet merkezi sınavladır. Böyle olmasına rağmen, ortaöğretime öğrenci yerleştirmede belirleyici olan Liselere Giriş Sınav sonuçları ile Üniversitelere öğrenci seçme, yerleştirmeye yönelik TYT ve AYT uygulamalarının sonuçları incelendiğinde, yıllardır aynı durağanlığın devam ettiği görülmektedir. Anadili okur-yazarlığının temel göstergesi ve kişinin kendisini ifade etmesinin belirleyeni olan Türkçe, hayatımızın hemen her aşamasının olmazsa olmazı Temel Matematik ve geleceği planlamanın ve insanca değerlerin hayat bulmasının yapılandırılmasında yol gösterici Fen Bilimleri testlerinin doğru yanıtlanma oranları içler acısıdır. Sınav sonuçlarının sıralam