Kayıtlar

Şubat, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
HUKUK KAZANACAK ÖRGÜTLÜ HALK KAZANACAK BİZ KAZANACAĞIZ Muğla Bayır Deştin Köyü ormanlık alanında çimento fabrikasının yapımı devam etmektedir. Alan, dünyanın sayılı çam ormanlarından. İnşaatın durdurulması amacıyla hukuk mücadelesi sürdürülmektedir. Bu sürecin bir parçası olan keşif heyeti yerinde inceleme yaptı. Doğa dostları, hukuk ve adaletten yana olanlar, yöre halkıyla birlikte olmak amacıyla alandaydık. BETON AŞKIYLA, doğayı katledenlere dur demek için oradaydık. Beton fabrikası, Türkiye arıcılığının başkenti Muğla’nın; Bayır, Deştin, Alaşar, Şeref, Suluyer, Esenköy, Yumaklı mahallerinin arıcılarının kullanım alanı ormanlık bölgenin orta noktası sayılacak, Bayır-Deştin sınırına, Tekağaç mevkisine yapılmakta. Bu bölge, “Basralı Kızılçam” olarak adlandırılan ve çam balı üretiminde oldukça önemli bir değer olan çam ormanının orta yerinde. 700 metre rakımda bir yer. Böylesi bir ormanlık alanı, kalıcı hasarlar yaratacak beton yığınlarına boğmak akla ve bilime aykırıdır… Dünyanın e
ÖRGÜN EĞİTİMDEN VAZGEÇMEYİN Okulları eğitim öğretime açın. Her düzeyde Okulları eğitime açın. Her yaş grubundan öğrencilerin en sağlıklı iletişimi yaşıtlarıyla kurduğu bilinen gerçektir. Bu iletişimin çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkisi her şeyden daha önemlidir. Çocukları yaşıtlarıyla iletişimden mahrum etmeyin. Ergenlik dönemi gençlerimizin, yani ortaokul ve lise öğrencilerimizin yaşıtlarıyla aynı ortamda bulunmalarını engellemeyin. Yaşıtlarıyla bulundukları ortamlar, ruh sağlığını koruması için en etkili ilaçtır. Farklı bakış açılarıyla olayları değerlendirmelerinin en etkili yoludur. Tek düze anlayışı engellemenin yöntemidir. Üniversitelerin örgün eğitimi devam etmelidir. Üniversite eğitimi mekanik, dijital işleyişe dönüştürülmemeli. Üniversiteler, dünya meselelerinin farklı bakış açılarıyla değerlendirildiği akademik ortamlardır. Gençlerin birbirleriyle dünya sorunlarını tartışmalarına engel olmayın. Okulları yalnızca sınava hazırlayan, kitaplarda yazanları tekrar eden
DEVLET AKLI İNSAN MERKEZLİ OLMALI İnsanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşayan ülkemize, destek amacıyla neredeyse bütün dünya seferber oldu. Dünya coğrafyasının en uzak diyarınlardan yardımlar geldi. İnsanlık adına koştular bize. Evrenin en genel geçer kuralı olan, EŞİT KARDEŞLİK temelli insanca hayat için yardıma geldiler. “Bir gece ansızın gelir çılgın Türkler.” söylemiyle efelenip, tehdit edilen ülkeden, Yunanistan’dan canla, başla çalışan İNSANLAR zor zamanlarda yardıma koştu… Hor gördüğünüze dair düşüncenizi, “affedersiniz, bana bile Ermeni dediler. İfadesiyle dile getirdiğiniz Ermenistan’dan, canla, başla çalışan İNSANLAR zor zamanlarda yardıma koştu. Depremin merkez üssü Maraş’a İNSANİ yardım için gelen muhalif parti Belediye Başkanı’nı suçlamak amacıyla seçtiğin “İngiliz Uşağı” ifadesiyle yadettiğin İngiltere’den canla, başla çalışan İNSANLAR zor zamanlarda yardıma koştu. Yardıma gelenler İNSAN, yardıma ihtiyacı olanlar da İNSAN. Bu insanları buluşturan, a
YÖNETİME GÜVEN HUKUKLA SAĞLANIR Devlet kurallarla yönetilir. Kurallar; başta anayasa olmak üzere, kanunlar ve bağlı mevzuattır. Devlet denilen o devasa örgüt, yöneticileri ve çalışanları aracılığıyla hayata karışır. Hayata karışmaktan kasıt; ülke sınırları olarak belirtilen coğrafyada, hayatın düzen üzerine yürütülmesi için çalışmalar yapmasıdır. Bu çalışmaların en önemlisi, ülke sınırları içinde yaşayan insanların can güvenliğinin sağlanmasıdır. Can güvenliğinin yanı sıra, barınma, beslenme, sağlık, eğitim, ulaşım ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Devlet bu faaliyetlerinin çoğunu; memur ya da başkaca tanımlı kadrolardaki elemanlar aracılığıyla yerine getirir. Bir kısım hizmetleri de satın alma yoluyla karşılar. Çalıştırdığı elemanlarına maaş adı altında ödemelerde bulunur. Maaşın yanı sıra, hayatın sürdürülmesi, gelecek garantisi için çeşitli sosyal güvenlik hizmetleri sunar. Maaş, sosyal güvenlik hizmetleri ve diğer insani ihtiyaçlar için gereken parasal girdileri, işletmelerden v