“BÜYÜK GÖZALTI”
07 Haziran 2015 önemli bir tarih... HDP; % 10 barajını geçerek BÜYÜK SUÇ işledi ve bir daha da baraj altına düşmedi. Bu tarihten sonra yapılan bütün seçimlerde BARAJA TAKILMAMA suçunu işlemeye devam etti... Muktedirlerin öngörülerini boşa çıkardı. % 10 barajı yetmez oldu...
“Büyük devlet” olmanın tarihi sorumluluğu, % 10 baraj engeline takılmayanlara derslerini vermeye hükmetti... Ezberleri bozmadan ve hamaset kokan derslerden...
Üstelik, HDP’lilere yönelik operasyona konu olayların üzerinden 6 yıl geçmiş...6 yıl önce IŞID Kobani’yi kuşatmış ve aleni katliamlar yapmaktaydı...Bütün “medeni” dünya ve onların örgütleri bu katliamları seyre dalmıştı...
Bu katliamların durdurulması için çabalayanlar, duyarlı insanlardı. Savaşa karşı barışı savunanlardı... Yani sorumluluk sahibi yurttaşlar olarak, sivil haklarını kullanıyorlardı... Tamı tamına üzerinden 6 yıl geçti bu olayların...
Çetin Altan’ın; Büyük Gözaltı romanı 1972’de ilk baskısını yaptı. 12 Mart 1971 darbesinden hemen sonra... Önemli bir konuya, ÖZGÜRLÜK SAVAŞINA işaret eder Büyük Üstat Çetin Altan...ve;
"İsterdim ki, Türk yazarlarının bir tefrika halinde kuşaktan kuşağa uzayıp giden kahırlı öyküsüne çoktan bir 'son' sözcüğü yazılmış olsun. Ama bunu yazmak için bütün ömürlerini gerçek bir özgürlüğün savaşına adamış olan kalemler şimdiye dek 'Devamı var'ı silemeden ayrıldılar dünyadan." der
BÜYÜK GÖZALTI; toplumdaki sindirilmişlik ve korkuyu derinlemesine işlemektedir...
Kulaklarını yine çınlattı, bu coğrafyanın “önemlileri”...üstat...
25 Eylül 2020
Ali Ekber Pekşen
Bodrum
POPÜLİZM ve OTORİTER YÖNETİMLER 1970’li yıllar kapitalizminin en önemli göstergesi, çokuluslu şirketlerin doğuşu ve yaygınlaşmasıdır. Bu yaygınlaşmayı, küreselleşme adıyla ve “yeni” olarak sunan kapitalizm, SSCB’nin ve Doğu Bloku’nun çöküşüyle ideolojik rekabeti de geride bırakmış, dünyanın tek belirleyeni olmuştur. Küreselleşmenin en temel göstergesi, sermaye dolaşımı ve karşılıklı bağımlılığın artmasıdır. Dolaşım serbestisi, yatırımcılara kârlılığın ilk sıraya alınmasının fırsatlarını yaratmış, yatırımcılar da, bu fırsatlardan istifade amacıyla sınır tanımayacak şekilde yeni pazarlara yönelmişlerdir. Para hareketlerinin bu denli dolaşımı, ekonomik temelli uluslararası örgütleri doğurmuş, neo-liberal dünya düzeni pekişmiştir. ABD, kendi kontrolündeki tek kutuplu uluslararası sistem sayesinde, dünyanın çeşitli bölgelerinde rahatlıkla hareket etmeye başlamıştır. ABD’nin Küreselleşme ya da Yeni Dünya Düzeni adı altında sunduğu, gerektiğinde silah zoruyla dayattığı bu ilişkiler ağı, uyulm
Yorumlar
Yorum Gönder