PARADİGMANIN İFLASI

PARADİGMANIN İFLASI 03 Kasım 1839’da Gülhane Parkı’nda Mustafa Reşit Paşa tarafından okunan Tanzimat Fermanı’nda (Hatta-ı Hümayun): “Memleketimizin coğrafi durumuna, mümbit topraklarına ve halkın kabiliyet ve istidadına göre lüzumlu şeylere teşebbüs olunduğu takdirde, beş-on yıl içinde Allah’ın yardımıyla istenilen şeylerin hasıl olacağı....”, bunun için de “ bazı yeni kanunlar konulmasının lüzumlu ve önemli görüldüğü...” söyleniyordu... Türkiye’nin iki yüzyıllık “asrileşme”, “muasırlaşma”, “batılılaşma”, “çağdaşlaşma”, “kalkınma”, “çağ atlama” problematiğinin serüvenin de ifadesi olan bu belgede yazılanlar doğrultusundaki devlet tercihleri, maalesef sömürgeleşme sürecinden öteye gidemedi. Cumhuriyet yönetimi de; Türkiye’nin emperyalist Batı ile olan ilişkilerinde, kapitalist Dünya sistemi içindeki konumunda köklü bir değişimi temsil niteliğine ulaşmadı. Zira; Cumhuriyeti kuran kadroların tarihsel geri planı; Osmanlı devlet sistemi içindeki askeri ve sivil kadro -bürokrasi-, ayan, eşraf, ağa, şeyh, komprodor burjuvazi sınıflarına dayanmaktadır. Böyle olunca da; kurucu ideoloji, ait oldukları ya da temsil ettikleri toplum sınıflarının gücünün ideolojisi olarak sisteme yansımıştır. Doğaldır ki, bu sınıfların belirleyici olduğu kurucu ideolojinin ilerici olması beklenemez... Bu paradigmanın belirleyici olduğu sistem; emperyalistler arası çıkar çatışmasından yararlanarak ayakta kalmayı, tarihin derinliklerinden gelen sosyal sorunları hukuk kurallarıyla aşmak yerine, hamasete dayalı milli ve dini söylemlerin belirlediği siyasetle aşmayı tercih etmiştir. Türkiye’de; demokrasi pratiğinin reel bir karşılığı olmadı, kitlelerin politik alanda etkili olmasına izin verilmedi. Resmî ideolojinin hayat bulması adına, resmi tarih yazımı ve söylemine uygun düzenlenen eğitim sisteminden geçirilen insanların düşünme yeteneğine bir tür ambargo konuldu. Paradigma; müesses nizamı savunmak üzerine siyaset sahnesinin aktörleri aracılığıyla, halen aynı minval üzere faaliyette... 06 Mayıs 2021 Ali Ekber Pekşen Bodrum

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar