CUMHURİYET’İN KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE EĞİTİMDE KADEMELER ARASI GEÇİŞ VE YENİ MODELLER ULUSLARARASI KONGRESİ SINAV YÖNTEM VE UYGULAMALARININ PROGRAM GELİŞTİRME AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ALİ EKBER PEKŞEN 16-18 OCAK 2014 ANTALYA SINAV YÖNTEM VE UYGULAMALARININ PROGRAM GELİŞTİRME AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ALİ EKBER PEKŞEN* ÖZET Sürekli değişim içinde olan dünya; yenilikleri kavrayan, bireysel sorumluluklarının farkında ve gelişmeye açık insanlara ihtiyaç duymaktadır. Günümüz insanı; kendisine aktarılan bilgiyi olduğu gibi kabullenmeyen, bilgiyi yorumlayan ve yeni anlamlar yaratılması sürecinde etkin olan ve bilgiyi üreten özelliklere sahip olmalıdır. 21. Yüzyıldaki kalkınma çabalarının istenen sonucu verebilmesi, bu özelliklere haiz bireylerin yetiştirilmesiyle mümkündür. Bu özellikleri bireylere kazandıracak olan organize faaliyetler eğitim sistemi aracılığıyla yapılmaktadır. Eğitim sistemi aracılığıyla yapılan eğitim-öğretim faaliyetlerinin unsurlarından birisi de, öğretim programlarıdır. Öğretim programları; devletin insan ya da yurttaş yetiştirme amacına uygun, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamada dinamo görevi yapan üretken insanlar yetiştirilmesiyle ilgili değerlerden oluşur. Bu nedenle öğretim programları; günün gelişen ve değişen şartlarına uygun olarak yenileşmeye açık olmalıdır. Cumhuriyet Dönemi’nde 1920’ li yıllarda başlayan program geliştirme çalışmaları, 2000’li yıllarla birlikte süreklilik kazanmıştır. Öğretim programlarının günün gelişen şartlarına, bilgi ve teknolojideki gelişmelere uygun olarak yeniden yapılandırılmasıyla ilgili çalışmaların süreklilik kazanmış olması olumlu bir gelişmedir. Öğretim programlarının geliştirilmesinin dört ana unsurundan söz edilebilir. Bunlar; programın amacı, içeriği, yöntemi ve değerlendirilmesi olarak adlandırılmaktadır. Program geliştirmede; amacın belirlenmesiyle başlayan süreç, programın değerlendirilmesiyle sona ermektedir. Değerlendirme işlemiyle elde edilen veriler; programın bütün yönleriyle ele alınmasını, yeniden yapılandırılmasını, uygulama, sınama durumlarının yeniden düzenlenmesini, sistemin uygulayıcıları olan yönetici ve öğretmen tutumlarının gözden geçirilmesini gerekli kılar. EVALUATION of EXAMINATION METHODS AND EXAMINATION APPLICATIONS World, which is changing day by day, needs development friendly humans who are aware of responsibilities and comprehend innovations. A modern human should not accept all the given information as well. Modern human should interpret the information, should create new contents and should generate the information. Humans, who possess these features should be raised. Thus, reconstruction efforts of 21th Century can produce desired results. Organised activities which will bring these features to humans are made with education system. Schooling programs are one of the facts of education & schooling activities which made with educational system. Schooling programs, are formed from elements which are suitable for human or citizen raising of the government, also productive humans who act as a dynamo role in providing sustainable reconstruction. Therefore schooling programs should be open to innovations as a result of modernity. *Sınıf Öğretmenliği Bilim Uzmanı, aliekberpeksen@gmail.com Program development studies which started in 1920’s, became continious in 2000’s. It is a positive improvement that the schooling programs became continious, as a result of modernity also innovations in science and technology. There are four main facts of development in schooling program. These are; the purpose of the program, the content of the program, the method of the program and the evaluation of the program. Process in program development starts with identification of the purpose and ends with the evaluation of the program. Data, which recieved in evaluation requires that the program should be studied carefully and should reconstructed. Furthermore; examinational system, also the behaviour of the managers and the teachers (who are the operators of the system) should be re-organised. Giriş Milli Eğitim Bakanlığı; sınavla öğrenci alan orta öğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme işlemini, 1999 yılına kadar İlkokul 5. sınıf sonunda yapılan Lise Giriş Sınavı (LGS) ile, 2008 yılına kadar 8. sınıf sonunda yapılan Orta Öğretim Kurumlarına Giriş Sınavı (OKS) ile, 2013 yılına kadar Seviye Belirleme Sınavlarının (SBS) sonuçlarına göre yaptı. Orta Öğretim Kurumlarına Giriş Sınavının (OKS) yapıldığı yıllarda, Özel Yabancı Liseler ve Özel Kolejlere öğrenci seçme yerleştirme amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde ayrı sınavlar yapıldı. Orta Öğretime Geçiş Sınavları Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2008 yılında orta öğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme amacıyla yapılan Orta Öğretim Kurumları Sınavı’nı (OKS) kaldırarak, 6., 7. ve 8. sınıflarda her öğretim yılı sonunda birer kez uygulanmak üzere Seviye Belirleme Sınavı’nı (SBS) uygulamaya başladı. SBS uygulaması 2012-2013 öğretim yılı sonuna kadar devam etti. SBS her sınıf düzeyinde, öğrenim görülen sınıfın öğretim programlarındaki kazanımların ölçülmesini hedefleyen bir mantıkla yapılandırıldı. MEB; 12/11/2008 tarih ve 2008/77 sayılı genelgeyle; sınavın (SBS’nin) amacını; “6., 7. ve 8’ inci sınıflarda yapılan, sadece o yılın konularının yer aldığı ve sıralama amacı taşımadığı için öğretim programlarındaki kazanımların ölçülmesini hedeflemek” olarak belirlemişti. Genelgeyle; bu amaca uygun olarak, öğretmenlere ve okul yönetimlerine de görevler verilmişti. Bu görevler; “Öğretmenlerimiz, e-okul sisteminde yer alan kendi sınıflarında bulunan öğrencilerin gelişim özelliklerini dikkate almak suretiyle, SBS sonuçlarını ve öğrencinin bir önceki yıla ait ders başarısını inceleyerek, öğrencinin gelişimini destekleyecek ve başarısını artıracak çözümler üreteceklerdir.” ve; “Okul yöneticileri, aynı yolla, okullarındaki şubeler bazında, derslere göre yapacakları değerlendirme ile aynı okuldaki şubeler arası farkların nedenlerini araştırıp, öğretmenler ve zümre öğretmenleri ile çalışma yaparak gerekli önlemleri alacaklardır.” şeklinde çok net ifadelerle tanımlanan görevleri yapmakla yükümlü tutulmuşlardır. Ayrıca genelgede; “Seviye Belirleme Sınavı’nın öğrencinin derslerde elde ettiği kazanımların düzeyinin ölçülmesi amaçlanmakta olup bir yarışma sınavı niteliği taşımamaktadır.” ifadesiyle de öğrencinin kendi içindeki gelişimsel durumunun tespitine yönelik veriler elde edilecek sınav olduğu vurgusu yapılmıştır. "Genelgedeki bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi SBS aslında okullardaki niteliği, öğrencilerin öğrenme düzeyini geliştirecek yönde artırmayı hedefleyen bir durum programıdır. Bu programda özellikle iki önemli boyut dikkati çekmektedir. Bunlardan ilki, öğrenmenin geliştirilerek öğrenciler arası farkların azaltılmasının hedeflenmesidir. İkincisi ise bu hedefe ulaşmak için öğrencilerin gelişimsel olarak izlenmesi gerektiği vurgusudur. Bu kapsamda, öğrenme farklılıklarının ortadan kaldırılmasına ilişkin tedbirlerin okul yöneticilerince ve öğretmenlerce ele alınması gerektiği açıktır.” (Berberoğlu, 2009, 10-11) Genelgeyle öğrenci başarısının tespit edilmesine yönelik bir sınav olduğu belirlenen SBS’den beklenen; öğretim programlarında yer alan kazanımların en kapsamlı şekilde değerlendirilmesi ve öğrencilerin öğretim programlarındaki kazanımlara ulaşıp ulaşmadıklarını tespite yarayacak veriler ortaya çıkarmasıdır. Böylelikle, hemen her okul ve öğrenci düzeyinde veriler analiz edilerek durum tespiti yapılacak, öğrenme eksiklikleri tespit edilen öğrencilerin istenilen düzeye ulaşmalarını sağlamak amacıyla yeni çalışmalar organize edilecek, kişisel gelişime katkı sağlanacaktır. Ayrıca öğretim programlarındaki kazanımlarla ilgili kapsamlı sonuçlar elde edilecektir. Bu düşünceden hareketle, öğretim programlarındaki tüm kazanımların ölçülebilir özellikte olduğu kabul edilmektedir. Zira, öğrenim görülen sınıfın öğretim programlarının tamamından sorumlu olarak girilecek bir sınavdaki sorular, öğrencinin o öğrenme alanına yönelik kazanımları elde etme derecesini tespite yönelik olmak durumundadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2013-2014 öğretim yılında uygulamaya koyduğu Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemiyle ilgili resmi web sitesinden yaptığı bilgilendirmeye göre; “Eğitimin doğasında var olan değişim ve gelişime paralel olarak, ortaöğretime geçişe dair yeni uygulamanın işlevsel, sürdürülebilir ve esnek bir nitelik göstermesi büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, öğrenci, öğretmen ve okul arasındaki ilişkiyi güçlendirmeyi hedefleyen eğitim politikamızın gereği olarak, ortaöğretime geçiş uygulaması güncellenmiştir. Yeni uygulamanın temel niteliği, öğrenci başarısını anlık bir performansa dayalı olarak değil, geniş bir zaman dilimine yayarak belirlemektir.” Aynı duyuruda yeni sınav sisteminin amaçları aşağıda şekilde açıklanmıştır: • Öğretmenin meslekî performansını artırmak, • Okul dışı eğitim kurumlarına yönelik ihtiyacı azaltmak, • Öğretim programlarının uygulanmasını ve öğrenci kazanımlarını objektif bir şekilde izlemek ve değerlendirmek, • Başarı değerlendirmesini sürece yaymak, • Telafi imkanı sağlayarak tek sınavdan kaynaklanan olumsuzlukları azaltmak, • Orta ve uzun vadede öğrencinin ders dışı sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerini değerlendirmek, • Öğrencilerin okula devamsızlığını en aza indirmek. Milli Eğitim Bakanlığı; ortaöğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme sürecinde; 2008 yılına kadar uyguladığı OKS, 2008-2013 yılları arasında uyguladığı SBS ve 2013’te uygulamaya başladığı Merkezi Sınavlarla; öğrencinin okul uygulamalarıyla öğrenim gördüğü sınıfların öğretim programlarında belirlenen kazanımlara ulaşma düzeyini tespit etmeyi amaçlamıştır. Bu amaçla hazırlanan çoktan seçmeli testlerden yararlanılmıştır. Sınav uygulamaları sonucu elde edilen veriler, öğrencilerin üst öğrenim kurumuna yerleştirilmesinde esas alınmıştır. Öğrenciler, sınavda aldıkları puana göre sıralanmış ve tercih sistemiyle liselere geçiş sağlanmıştır. Aynı zamanda bu sınavlarla, öğrencinin öğrenim gördüğü sınıfın öğretim programlarında belirlenen hedeflere ne düzeyde ulaştığı da tespit edilmiştir. OKS ve SBS Sayısal Veriler 2008 OKS ve 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılları 8. sınıf SBS Türkiye ortalamalarına ilişkin verileri incelediğimizde; Tablo:1 2008 ORTA ÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİ SEÇME SINAVI TEST SAYISAL BİLGİLERİ DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER TEST SORU SAYILARI 25 25 25 25 TEST ORTALAMALARI 15.95 3.70 5.29 12.19 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Seçme Sınavı’nda (OKS); dört temel dersten 25’er soru sorulmuştur. 2008 yılında ilk kez uygulanan SBS’ye 6. ve 7. sınıflarda öğrenim gören öğrenciler girmiştir. SBS; öğrencinin 6., 7. ve 8. sınıfta gireceği 3 ayrı sınav sonucuna göre üst öğrenim kurumuna yerleştirilmesi hedef alınarak düzenlenmiştir. 2011 yılında üst öğrenim kurumuna geçişin yalnızca 8. sınıf sonunda girilecek SBS sonuçlarına göre olacağı şekilde yeniden düzenlenerek, kademeli geçiş benimsenmiştir. Tablo:2 2008 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 6. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 19 16 16 16 13 TEST ORTALAMALARI 10.96 4.59 4.78 7.34 7.16 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:3 2008 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 7. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 21 18 18 18 15 TEST ORTALAMALARI 12.18 5.2 5.95 8.26 7.47 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:4 2009 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 6. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 19 16 16 16 13 TEST ORTALAMALARI 7.23 2.38 6.39 6.39 5.5 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:5 2009 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 7. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 21 18 18 18 15 TEST ORTALAMALARI 8.35 2.4 5.29 7.49 4.06 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:6 2009 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 8. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 23 20 20 20 17 TEST ORTALAMALARI 9.44 2.35 5.25 9.51 5.65 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:7 2010 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 6. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 19 16 16 16 13 TEST ORTALAMALARI 8.65 4.66 7.85 8.2 5.83 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:8 2010 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 7. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 21 18 18 18 15 TEST ORTALAMALARI 9.46 4.64 4.77 8.05 5.29 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:9 2010 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 8. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 23 20 20 20 17 TEST ORTALAMALARI 13.01 5 6.76 9.67 5.84 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:10 2011 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 7. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 21 18 18 18 15 TEST ORTALAMALARI 9.85 4.11 5.41 7.94 4.33 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:11 2011 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 8. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 23 20 20 20 17 TEST ORTALAMALARI 10.6 3.19 7.13 9.31 5.23 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Tablo:12 2012 SEVİYE BELİRLEME SINAVLARI SAYISAL BİLGİLERİ 8. SINIF DERSLER TÜRKÇE MATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER YABANCI DİL TEST SORU SAYILARI 23 20 20 20 17 TEST ORTALAMALARI 11.27 4.39 6.22 9.67 4.51 Milli Eğitim Bakanlığı web Sitesi. Sayısal Veriler ve Sınavların Değerlendirilmesi “Öğrenciler ortaöğretime, öğrencileri bir üst öğretim kurumu olan liseye hazırlamak gibi bir amacı da bulunan ilköğretim kurumlarından gelmektedir. Böyle bir amacı bulunan ilköğretim kurumlarının bu amaçlarını gerçekleştirebilmeleri, öğrencilerine ortaöğretime girebilmek için gerekli olan davranışları kazandırabilmesine, onları lisedeki öğrenmeler için gerekli hazır bulunuşluk düzeyine getirebilmesine ve ön şart davranışları ile donatabilmesine bağlıdır. Bunun gerçekleşmesi, öğrencilerin lisedeki performanslarını olumlu yönde etkileyecektir.” (Doğan-Sevindik, 2011, 313) Öğrencileri ortaöğretim kurumlarına seçme ve yerleştirme amacıyla yapılan, OKS ve SBS sınavları öğrencilerin bir sonraki eğitim öğretimlerini hangi eğitim kurumlarda sürdüreceklerinin belirlenmesi açısında üst düzey bir öneme sahiptir. Ancak; yukarıda sunulan yıllara göre sonuç istatistiklerinde görüldüğü gibi, ortalama başarı istenilen düzeyde değildir. Sonuçlar; başarıyı arttıracak önlemlerin, çeşitli sebeplerle alınamadığını ya da alınan önlemlerin sonuçlara belirgin düzeyde yansımadığını işaret etmektedir. Buraya kadar ortaya koyduklarımız ekseninde bildirimizin devam eden bölümünde, öğretim programları ve değerlendirme sonuçları ilişkisi sorunsalı üzerinde durulacaktır. “Eğitim; birey ile onun yaşadığı sosyal çevre arasında oluşan süreçtir.”(Çilenti, 1984, 13) Birey içinde yaşadığı toplumun kültürel değerlerini almak zorundadır. Toplumlar da, kendisini oluşturan bireylerin toplumsal yapının geliştirilmesine katkıda bulunacak özelliklere sahip olmasını ister. Çünkü toplumların varlığını sürdürmesi, kalkınması ve gelişmesinde en belirleyici kaynak insan unsurudur. Yetiştirdiği bireylerin niteliği, toplumun geleceğini belirlemede birinci derecede önemli rol oynamaktadır. Bireylerin yetiştirilmesindeki toplumsal görev ise; eğitim sistemi aracılığıyla yerine getirilir. Eğitim sistemi adına bu görev okullarda yürütülen faaliyetlerin tamamını kapsar. Okullar kendilerinden beklenen görevleri, önceden belirlenen amaçlara uygun faaliyetlerde bulunarak yerine getirir. Bu faaliyetler; bireyin içinde bulunduğu toplumun/devletin eğitim felsefesi doğrultusunda belirlenen yurttaş/insan yetiştirme anlayışı doğrultusunda yapılandırılan öğretim programları aracılığıyla gerçekleşir. Öğretim Programları Milli Eğitim Bakanlığı öğretim programlarında yenileşme çalışmalarını Cumhuriyet’in başlangıcından bu yana sürdürmektedir. 2000’li yıllarla birlikte öğretim programlarında yenileşme çalışmaları süreklilik kazanmış ve kademeli olarak devam etmektedir. Öğretim programlarındaki yenileşme çabalarının sonucu olarak orta öğretim kurumlarına geçiş sistemi de yeniden yapılandırılmıştır. 2008 yılında ilk kez 6. ve 7. sınıflara uygulanan SBS ile okul öğrenmelerine daha fazla önem verilmiş, okul öğrenmelerinin ürünü başarıların ölçülmesi ve değerlendirilmesi için düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerle, öğrencinin öğrenim gördüğü sınıfta bir derste ulaşacağı hedefleri, elde edeceği kazanımları, kazanımlara ulaşmak için düzenlenecek etkinlikleri, kazanımları hangi düzeyde edindiğini tespite yarayacak durumları içeren öğretim programlarının önemine işaret edilmiştir. “Program geliştirme; gerek okul içinde ve gerekse okul dışında, Milli Eğitimin ve okulun amaçlarını etkinlikle geliştirmek ve gerçekleştirmek üzere düzenlenen muhteva ve faaliyetlerin, uygun yöntem, teknik, araç ve gereçlerle gerçekleştirilmesi gereken koordine çabaların tümüdür.”(Varış, 1978, 20) Programın temel amacı; çocukların ve gençlerin içinde yaşadıkları topluma katkı sağlayacak bireyler olarak yetişmeleridir. Bu nedenle; çocukların ve gençlerin hayatlarını zenginleştirmek için okul denilen örgütsel yapının kontrolünde yapılacak faaliyetler, öğrencileri belirlenen hedeflere ulaştıracak şekilde planlanır. Öğrenenlere yönelik öğrenme etkinlikleri düzeneği olarak tasarlanacaklar; değişime ve geliştirilmeye açık, uygulama aşamasında yeni durumlara uyarlanabilecek ve yeniden düzenlenebilecek şekilde dinamik bir yapıda olmalıdır. Bu özellikteki bir öğretim programı, toplumun ihtiyaçlarına, bireyin ilgi ve ihtiyaçlarına ve bireysel özelliklerine cevap verecek şekilde ve de bilim, teknolojideki gelişmelere açık olmalıdır. Öğretim programı geliştirmenin dört boyutu bulunmaktadır: 1. Programın Amacı - Programın eğitim öğretime dair hedefleri nelerdir? 2. Programın İçeriği - Hedeflere ulaşmak için öğrenci hangi eğitsel deneyimleri yaşayacaktır? 3. Programın Yöntemi - Bu eğitsel deneyimler nasıl düzenlenmelidir ve öğrenciye nasıl sunulmalıdır? 4. Programın Değerlendirilmesi - Bu hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı ya da ne kadar ulaşıldığı nasıl bilinecektir? Program Geliştirme Döngüsü Bu döngü dikkate alındığında program geliştirmede amacın belirlenmesi ile başlayan süreç, programın değerlendirilmesi ile sona ermektedir. Ancak bu durumun yarattığı olumsuz sonuç; bu bildirinin dile getirdiği sorunun odak noktasını oluşturmaktadır. Sorun; döngüdeki değerlendirme unsurunun bir son nokta olarak görülüp uygulanmasıdır. Değerlendirme; amaç, içerik ve yöntem döngüsünü yeniden başlatabildiği, müfredatın oluşturulmasında ve revize edilmesinde dikkate alabildiği ölçüde verimli olacaktır. Aksi taktirde; araçsal işlevini kaybederek sadece amaca dönüşecek, iyileştirmeye ve kalıcı öğrenmeye dönüşecek çabaların önünde bir duvar misali dikilecektir. SBS ya da TEOG adı altında yapılan sınavlar; öğrencilerin bir sonraki öğrenimlerinde devam edecekleri okulları büyük ölçüde belirler. Öğrencilerin; bu sınavda elde ettikleri başarıya göre, kendileri ile aynı ya da yakın başarı seviyesinde olan öğrencilerle birlikte bir üst öğrenime devam edeceği öngörülebilir. Bu öngörüden yola çıkarak, örneğin SBS’de 20 soruluk test ile ölçülen matematik dersinden ortalama 10 doğru cevap çevresinde kümelenen öğrencilerin %50’lik bir bilgi açığı ile lise öğrenime başladıkları iddia edilebilir. Bu varsayıma göre, önümüzde çözülmesi gereken iki sorun belirmektedir: Birincisi; sistem öğrencilerin SBS sonuçlarına göre beliren geçmiş eğitim öğretim yıllarına yönelik bilgi eksiklerine dair, müfredat aracılığı ile nasıl bir önlem almayı amaçlamaktadır? İkinci sorun ise birinci ile dolaylı olarak ilişkilendirilebilir. SBS sonuçlarına göre farklı başarı seviyelerine sahip, farklı okullarda orta öğrenimlerine devam edecek öğrencilerin 9.sınıf müfredatları bire bir aynıdır. İyi bir eğitim sisteminin dinamolarından birinin başarı farklılıklarının minimum düzeyde olması gerektiği kabul edildiğinde, tamamen aynı müfredat ve yöntemler ile öğrencilerin başarı farklarının kapanması nasıl sağlanacaktır? Ülkemizdeki program geliştirme çalışmaları tümüyle merkezi yöntemle geliştirilmektedir. Programlar Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girmekte ve onaylanan programlar tüm ülkede uygulanmaktadır. Bu durum; bölgesel farklılıkların ve okulun bulunduğu toplumsal çevrenin beklentilerinin karşılanmasında sorun teşkil ettiği gibi; öğrencilerin seviye, ilgi ve bireysel farklılıklarından kaynaklanan beklentilerinin karşılanmasında da sorunlara yol açmaktadır. Sınav sonuçları bize şunu göstermektedir; geliştirilen öğretim programlarının; amaç, kapsam ve öğrenme-öğretme etkinlikleri boyutlarıyla belirlenen nitelikleri genelde yerine getirilmekte, değerlendirme boyutuna ait nitelikleri ise, tam olarak yerine getirilememektedir. Ya da değerlendirme boyutu daha önce belirttiğimiz program döngüsüne uygun tasarlanmamıştır. Netice itibariyle OKS, SBS ya da TEOG; öğrencilerin sadece orta öğrenimlerini hangi okullarda sürdürebileceğini belirleme işlevinden çıkarılabilir. Bu sınavlarda ortaya çıkan sonuçlar, öğretim programının belirlenen amaca uygun bir materyal olup olmadığı ve uygulanabilirliği konusunda ipucu veriler olarak değerlendirilebilir. Programların uygulanışından sorumlu öğretmenlik uygulamaları ve yönetsel sorumluluklar konusunda da bilgi kaynağı olarak kullanılabilir. Öğretim programlarının yeni durumlara uygun biçime uyarlanabilmesine imkan sağlayacak veriler olarak yararlanılabilir. Çalışmamızın son bölümünde, değerlendirmenin, program geliştirmede sürecinde belirleyici faktörlerden biri niteliği kazanması için bir dizi önlem aşağıda sunulmuştur: ÖNERİLER A. Programın felsefi temelleri gözden geçirilmelidir. “Programda neye önem vereceğiz?” sorusu can alıcı bir soru olarak program geliştirmeye başlarken cevaplanmaya muhtaçtır. B. Program geliştirilirken sınav sonuçlarının programın tutarlılığını denetleyen en önemli araçlardan biri olduğu ilkesini elden bırakmadan, bu sonuçlar ışığında okul toplumunun eğiticilerinin akademik, bireysel ve mesleki ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. C. Değerlendirme sonuçlarının detaylı ve kapsamlı analizleri program geliştirmede önemli bir araçtır. Bu analizler neticesinde başarı sonuçlarının hangi parametrelere göre değişkenlik gösterdikleri araştırılmalıdır. (Örneğin doğru – yanlış cevaplanan sorular, bölge, cinsiyet, kültürel farklılık vb. değişkenlere göre nasıl bir dağılım oluşturuyor?) D. Program geliştirilirken; 1. Amaç 2. İçerik 3. Yöntem ve Uygulama 4. Değerlendirme boyutlarının her biri mümkün ölçüde sonuç analizleri dikkate alınarak revize edilmeli ya da revize edilmeye uygun olarak tasarlanmalıdır. E. Kapsamlı sonuç analizleri İl – İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Okul Yönetimleri, ilgili akademik çevre ile paylaşılmalı, genel ve okullar düzeyinde, mikro ve makro önlemlerin alınmasının olanağı yaratılmalıdır. F. Analizlere, her öğrenci ve velinin kolaylıkla erişilebilecekleri veri tabanları oluşturulmalıdır. Böylece öğrencilerin, sınavın kendileri için bir amaç, son nokta olarak görmeleri sorunu bertaraf edilmeli, eğitim öğretim yaşamları boyunca dikkate alabilecekleri ve verilere dayanarak kendilerini geliştirebilecekleri bir zemine çekilmelidir. G. Analizlere, ortaöğretimlerine başlayan öğrencilerin, yönetici, rehber öğretmen ve ders öğretmenlerinin kolaylıkla erişimleri sağlanmalı. Öğretmenler; günlük ders planlarında öğrencilerinin seviye ve yeteneklerini dikkate alarak öğretim yöntemleri geliştirmeleri için teşvik edilmelidir. H. Analizlere göre öğrencilerin zorlandıkları konularda öğretmenlere öğretim yöntem ve teknikleri ile ilgili mesleki gelişim çalışmaları yapılmalıdır. Mesleki eğitimler neticesinde sınav analizleri yıllara bağlı olarak karşılaştırılmalı, eğitimlerin işlevselliği denetlenmelidir. İ. SBS ya da TEOG adı altında yapılan merkezi sınavların sonuçlarıyla ilişkilendirilen başarı ya da başarısızlık olarak adlandırılan farklılıklara göre; bölgesel ve okullara özgü uygulamalara esneklik tanınmalı, bu bağlamda fark yaratan okullar iyi örnekler olarak paylaşılmalıdır. J. Öğrencilerin bireysel başarıları dikkate alınarak, bireyselleştirilmiş eğitim programları oluşturulmasını mümkün kılan mekanizmalar yaratılmalıdır. KAYNAKÇA Berberoğlu, G. (2009). Milli Eğitim Bakanlığı Seviye Belirleme Sınavı (SBS) Uygulamalarının Değerlendirilmesi. Cito Eğitim Kuram ve Uygulama Dergisi, Mart-Nisan 2009,9-24. Çilenti, K. (1984). Eğitim Teknolojisi ve Öğretim. Ankara: Kadıoğlu Matbaası. Doğan, N. & Sevindik, H. (2011). İlköğretim 6. Sınıflar İçin Uygulanan Seviye Belirleme Sınavı’nın Uygunluk Geçerliği. Eğitim ve Bilim Dergisi, 160, 309-319. Varış, F. (1978). Eğitimde Program Geliştirme “Teori ve Teknikler”, Ankara: A. Ü. Eğitim Fakültesi Yayınları, No: 75. Not: Bu bildiri Antalya’da düzenlenen bir uluslar arası konferansta sunuldu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NAZIM HİKMET

06 ŞUBAT 2023 DEPREMİ